Anasayfa » Haberler » Yorgun mermi can almaya devam ediyor!

Yorgun mermi can almaya devam ediyor!

Düğün kutlamaları, asker uğurlamaları gibi durumlarda ülkemizde sıklıkla karşılaşılan havaya ateş etme kültürü bilinmeyen bir riski de yanında getiriyor. Bu risk uzmanlarca yorgun mermi olarak isimlendiriliyor.

Yorgun mermi nedir?

Yorgun mermi ne demek?

Kurşunun namludan ilk çıktığı anda oluşan kinetik enerji ile sabit bir hızda ilerlemesine “Zinde Mermi“, havaya sıkılan bu merminin namlu çıkış hızını kaybetmesinin ardından, yer çekimi sebebiyle geriye doğru serbest düşüşüne verilen isme ise “Yorgun Mermi” deniliyor.

Günümüzde konu ile ilgili güncel bir istatistik bulunmamasına karşın, bu tür vakalar özellikle ülkemizde çok fazla yaşanıyor. 2000 yılından sonra buna benzer olayların kaydı 75 üzerinde gözükmekte ve bunlardan 30 tanesi ölümle sonuçlanmış durumda. Bu vahim tablo, basında yeteri kadar yer bulamadığından dolayı maalesef toplumumuzca fark edilen bir durum değil.

Büyük bir güvenlik sorunu

Konu hakkında, dedektif Savaş Kurtbaba, CNN Türk ekranlarında şu açıklamaları yaptı: “Silahın namlusundan mermi çekirdeği çıktıktan sonra doğrusal bir kritik hızla yukarıya doğru ve atış açısına bağlı olarak 600 metre ile 1200 metre arasında bir yükselme yaşar. Zirveye yani sıfır noktasına ulaştıktan sonra mermi çekirdeği bir serbest düşüşe geçer, bu serbest düşüş merminin takla atarak kontrolsüzce yere düşmesini sağlar. Düşüş sonucu merminin isabet ettiği yer son noktadır.

Serbest düşüşte olan mermiler son noktaya ulaştıklarında en yüksek hızda olmasalar dahi yaralanmalara, ölümlere yahut maddi hasarlara yol açabilirler. Bu tarz yaralanmalar genellikle normal vurulmalar ile karıştırılarak ilk müdahaleler yanlış yapılmaktadır. İlk müdahaleyi gerçekleştirecek sağlık çalışanının yaralanma şeklini analiz etmesi ve gerekli müdahaleyi hızlıca ve zamanında yapması çok önemlidir.

İnsan vücudunu delip geçebiliyor

Sürecin devamını anlatan Kurtbaba sözlerine şu şekilde devam etti: “Mermi çekirdeğinin namludan çıktıktan sonraki hızı 350m/sn’ye kadar çıkar. Daha sonra bu hız önce düşerek 60 m/sn ve daha sonra tekrar artarak 150 m/sn hıza kadar ulaşabilir. Bu hızlar genelde kullanılan tabancaların 9mm olan kurşunları için geçerlidir. Bu merminin hedefe düşme hızı 92m/sn şeklinde gerçekleşir ve insan vücuduna dokunduğu anda delip geçebilir. İnsan vücuduna isabetlerde sonuç ölüm olabilir. Vücudumuzda kurşunun öldürücü olarak isabet edeceği en tehlikeli noktalar kafa, boyun ve omuz bölgeleridir.

İlk yorgun mermi vakası 2. Dünya savaşında!

Bilinen ilk yorgun mermi vakası tarihte ilk olarak İkinci Dünya Savaşı esnasında yaşandı ve kayıtlara geçirildi. 2. Dünya savaşının yaşandığı dönemde, Alman hava kuvveti Luftwaffe ile müttefik hava kuvvetleri arasında sıklıkla it dalaşı denilen hava çatışmaları yaşanıyordu. Sert geçen bu çatışmalar esnasında pilotlar zaman zaman uçtukları hizada ve aynı hızda mermilerin yol aldığını rapor etmeye başladı. Dönemin fizikçileri bu raporları inceledikten sonra, kuvvetli kinetik enerjisini kaybeden ve havada normalinden farklı bir şekilde düşüş sergileyen bu mermilere yorgun mermi adını verdi.

Vakalar nasıl çözülüyor?

“Bu tür vakaların çözümlenmesinde polis hangi yolları izliyor?” ve “Suçlular nasıl tespit ediliyor?” sorularına Kurtbaba şu cevabı verdi: “Bu tür olayları tespit edebilmemiz için kurşunun çıkış açısı çok önemli. Silahı 90 derece açı ile yukarı doğru kaldırırsanız merminin 15 metrelik bir alana düşme ihtimali çok yüksektir. Açı azaldıkça merminin düşeceği alanın çapı daha fazla artmaktadır. Olay gerçekleştikten sonra, ilk bakılması gereken yaralanmış şahsın duruş pozisyonudur ve bu en önemli kriterdir. Mermi çekirdeğinin nereye geldiği ve hangi açıdan atıldığının tespit edilebilmesi için yaralı şahsın mutlaka ilgili polis birimi tarafından görülmesi gerekmektedir. Bu tür “yorgun yaralanmalarda” genel anlamda failler tespit edilememektedir. Çünkü yaralanma meydana geldikten sonra, yere yığılan şahsa vatandaştan ilk müdahale geliyor. Genellikle bu tür yaralanmalar acilen hastaneye getiriliyor ve durum ancak hastanede anlaşılabiliyor. Bu sebeple olay yerinin bozulmuş olur ve güvenlik güçlerinin tespiti zorlaşır. Bu noktadan sonra, ancak mermi çekirdeğinin vücuttan çıkması sonucu silah tespit edilebilmektedir.

Bu tür vakalarına karşı nasıl önlem alabiliriz?

Maalesef günümüzde yorgun mermi vakalarına efektif bir önlem almanın imkanı yoktur. Bu tür olayların artmasını engellemenin tek yolu, toplumu konu hakkında daha fazla bilinçlendirmektir. Havaya ateş etme kültürü ülkemizde yaygın olmasına karşın bunun ne kadar tehlikeli olabileceği basın ve medya tarafından vatandaşlarımıza her zaman hatırlatılmalıdır. Bu ve benzeri davranışlarda bulunan kişilerin şunu unutmaması gerekir ki, ateşledikleri maganda kurşunun sevdikleri bir dostlarına ya da yakınlarına da isabet etme ihtimali her zaman vardır.

İlgili Haberler

Bu habere benzer ilginizi çekebilecek diğer yazılar
Kaşıkçı cinayetinin bilinmeyen iç yüzü

Kaşıkçı cinayetinin bilinmeyen iç yüzü

İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girdikten sonra tekrar çıkmayan Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın vakası ile ilgili olarak olay yeri inceleme çalışmaları başlatıldı.

Galeri

Dedektif Savaş Kurtbaba, Korhan Berzeg’in şüpheli ölümüyle ilgili tüm gelişmeleri CNN Türk ekranlarında değerlendirdi.
Dedektif Kurtbaba, CNN Türk ekranlarında yorgun mermi cinayetleriyle ilgili alınabilecek önlemleri anlattı.
Savaş Kurtbaba, şüpheli bir şekilde gemiden düşen Dilek Ertek dosyası hakkında konuşuyor.
Dedektif Savaş Kurtbaba, FOX TV’de yayınlanan “Fulya ile Umudun Olsun” programında 160 bölüm program yaptı. Birçok dosya aydınlatıldı.
Ruhsatsız silahlarla gerçekleşen yorgun mermi olayları can almaya devam ediyor.
Dedektif Kurtbaba motosiklet tetikçiliği yöntemiyle işlenen cinayetleri değerlendirdi.